ANİ İÇ KALESİ

Tarihçe

Ani'nin güney ucunda, yer, üstü düz, alçak bir tepe oluşturmak üzere yükselir. Burası, iç şehir veyahut kale olarak bilinir ve tek sur ile çevrilmiştir.

Bu tepenin en yüksek noktasında, dahili istihkam içinde, Bagratid hükümdarlarının ve ardıllarının ikametgahı olan bir saray varmış. 

Bagratidler'in 961'de başkentlerini Ani'ye nakletmelerinden önce, şehrin çoğu muhtemelen kale alanının içindeymiş; bu da kalenin içindeki birkaç yapının muhtemel erken tarihini açıklar. 

Kale surlarının kuzeybatı köşesinde, siyah bazalt taş bloklarının başka yerden alınmasıyla yapılmış bir dikdörtgen burç vardır [b]. Bu blokların uçlarına kesilmiş oyuklar, onların, kurşuna oturtulmuş kırlangıç-kuyruğu mengenelerle birbirine tutulmasını sağlayan eski taşçılık tekniğinin kullanıldığı bir yapıdan geldiğini açığa çıkarır. Bunlar, Zerdüşt ateşgedesinden ya da aynı veyahut daha eski bir dönemin yapısından alınmış olabilir. Kale yerinde bir putperest tapınağının varlığını iddia etmek isteyenler, ikinci savı destekler, ancak, kalenin başka yerlerinde bu taşın yeniden kullanılmamış olması, taşın kaleye başka bir yerden getirildiği kanaatini uyandırır, ve ateşgede de ilk seçenektir.

Saray

Sarayın [d] harabesi bugün, düşmüş taş ve kısım kısım duvar cümbüşüdür, ve Nikoli Marr'ın burada 1907 ile 1914 yılları arası kazıları öncesi, yerüstünde görünen pek bir şey yokmuş.

Kazıları, sarayın, doğu-batı yönünde uzanan 59 metrelik uzun koridor etrafında planlandığını, birkaç büyük holleri ve birçok yan odası olduğunu, ve de kimi kısımlarda en az iki katlı olduğunu göstermiştir. Yeraltı su deposu ve yedi odalı, yeraltı ısıtma tertibatlı (hypocaust) hamamı varmış. Saray, muhtemelen 15inci yüzyılın sonunda terk edilmiştir.


  • İç kalenin Manuçehr Camii'nden görünüşü


  • Şehrin iç kale sarayından genel manzarası - büyüğü için tıklayınız


  • Yeniden kullanılan taş bloklarından inşa edilmiş burç


  • Sarayın ve saray kilisesinin kalıntıları


  • Kalenin, Nikoli Marr'ın kazıları sırasında durumu


  • Saray kilisesinin kuzeybatıdan görünüşü


  • Saray kilisesinin 20inci yüzyılın başındaki hali

  • Kalenin İçindeki Kiliseler

    Bugün, kalenin içinde üç kilisenin harabesi görülür. Bunların arasında "Church of the Palace" (Sarayın Kilisesi) [e] ve "Mausoleum of the Child Princes" (Çocuk Prenslerin Mozolesi) [f] gibi yapılar vardır.

    "Sarayın Kilisesi"

    Bu, sarayın avlusundadır ve dik çatısının altında beşik tonozu olan küçük, tek sahınlı kiliseymiş. İçinde yarım daire apsis varmış ve içi keskin silmeli pilastrolarla kuvvetli bir şekilde vurgulanmışmış.

    Bazı kişiler bu kilisenin 10uncu yüzyıldan kalma olduğunu iddia etmiştir, ama basit zemin planı ve içinde kullanılan süsleme desenlerinin sadeliğiyle, belki 10uncu yüzyılda bir restorasyonun gerçekleştirilmiş olmasıyla birlikte daha erken bir tarihtendir. Bugün belki de yok olmuş bir yazıt, şu sözleri taşır: "Ben, Abisoğom, bu kiliseyi 622'de yaptırdım."

    İçinin süslemeleri, Arap istilası öncesi bir dönemi, belki de 7nci yüzyılın başlarını önerir. Bu süslemeler, sıra dışıdır. Pilastrolar yivlidir ve başlıkları İyonik tarza yakın yıldızlı, rozetli, veyahut sarmal süslerin yerine hayvan oymaları ile oyulmuştur. Zikzak desenle yivli zarif yarı kolonlar, apsisi çerçevelermiş.

    Daha sonra kilisenin kuzey duvarına dayalı iki katlı bir küçük şapel yaptırılmıştır; bu, 13üncü yüzyıldanmış ve bugün geriye sadece temelleri kalmıştır. 

    Kilisenin güney duvarının tamamı yakın tarihte (1966 depreminde mi?) yanına doğru çökmüştür ve bugün yerde paramparça durur. 


  • Saray kilisesinin kuzey duvarı
    - büyüğü için tıklayınız


  • Zikzak kalıplı sütun


  • Başlıklarında tipik oyma

  • "Çocuk Prensler Mozolesi"

    Sarayın güneydoğusunda ve aşağısında olan bu kilisenin kısa, "kubbeli dikdörtgen" planı varmış - yani, kubbesi sade ve silindirik bir alnın üstüne oturtulmuştur. 

    Kayda geçen yazıt yoktur, ve kilisenin adı aslında bir 19uncu yüzyıl uydurmasıdır. Ancak tasarımının, Horomos Manastırı'nın Aziz Yahya Kilisesi'ninkiyle bazı benzerliklerinden dolayı, 11inci yüzyılın ilk otuz yılında inşa edilmiş olabilir. Bu yüzyılın başında epeyce sağlam olan bu kilise, bugün neredeyse tamamen yıkılmıştır. (1966 yılında bir depremde çöktüğü söylenir.)

    Bu kilisenin en kayda değer özelliği, çok büyük kapısı imiş. Bu, klasik modellere göre yapılmıştır, yani "egg-and-dart" silme ile tamamlı yekpare söve (üst eşik) ile akant yaprakları ve yivler ile süslenmiş baş taban. Bu yönüyle, Halaskar Kilisesi ile Havariler Kilisesi'nin kapılarına benzemekteymiş.

    "Kalenin Altıgen Kilisesi"

    Bu yapı, kalenin en güney ucundadır [i]. Uzaktan bakıldığında (ve mevcut korunmuş durumuyla), bir takviyeli kuleye benzer.

    Görünüşte gayet sade olan bu kilisenin içinin altı apsisi ve güneybatı apsisinden girişi vardır. Dıştan, on yüzü vardır ve planı baya düzensizdir. Kubbesi ve alnın çoğu yıkılmıştır. Kilisenin günümüze ulaşan tanımlayıcı veyahut ithaf kabilinden yazıtları yoktur. Muhtemelen onuncu yüzyılın ikinci yarısında (belki de daha erken bir tarihte) inşa edilmiştir ve 13üncü veyahut 14üncü yüzyılda epeyce onarılmıştır.

    Altıgen kilise ile sarayın arasındaki eğimde bir taş yığını vardır. Bu, belki de Lynch tarafından 1894'te fotoğrafı çekilmiş bir başka harabe kilisenin kalıntılarıdır [g].


  • "Çocuk Prensler Mozolesi" kilisesinin bugünkü durumu - büyüğü için tıklayınız


  • "Çocuk Prensler Mozolesi" kilisesinin
    yıkımından önceki hali


  • Yukarıda bahsedildiği gibi: kapının yıkımından önceki hali - büyüğü için tıklayınız


  • Kalenin kenarına inşa edilmiş altıgen kilise - büyüğü için tıklayınız


  • Altıgen kilisenin kuzeyden görünüşü

  • Altıgen kilisenin içi
  • ANASAYFA  |  MESAJ PANOSU  |  EMAIL  |  ENGLISH
    Metin ve fotoğraflar © VirtualANI.     Son güncelleme: 2 Eylül 2000.