Ani ören yerinde Bronz ve Demir çağ yerleşimler ve Urartulu olması olası yapılar, kazılarla gün ışığına çıkmıştır. İç kalenin duvarlarında, yeniden kullanılmış klasik usulde kesilmiş taş vardır ve de Zerdüşt ateşgedesi olabilecek bir yapı da mevcuttur. Ani'den, ilk defa M.S. 5inci yüzyılda müverrihleri, tepeye yapılmış güçlü kale ve Kamsarakan sülalesinin mülkü olarak bahsetmiştir. 7nci yüzyılın ortalarında, Ermenistan Araplar tarafından istila ve zapt edilmiştir. Nüfusun etnik yapısı, bu istiladan pek etkilenmemiştir, ancak mevcut güç dengeleri bozulmuş ve ortaya yeni hükümdar sülaleler çıkmıştır. 9uncu yüzyılın sonlarına doğru Ermenistan, eski bağımsızlığının çoğunu geri kazanmış ancak birçok krallık ve prensliklere bölünmüştür. Ermeni krallıkları arasında iki en güçlüsü, Van Gölü etrafını hükmeden Artzruni sülalesi, diğeri ise kuzeydoğu Ermenistan'ın çoğuna hakim olan ve zamanla başkentlerini Ani'ye nakledecek Bagratid sülalesi idi. Bagratidler, Ani kalesini ve yakın arsaları, Kamsarakan ailesinden satın almıştır ve 971 yılında Bagratid kralı IIIüncü Aşot, başkentini Kars'tan Ani'ye almıştır. Bu vakit Ani, belki de kalenin bulunduğu tepenin etrafına kurulmuş bir kale kasabasından fazla bir şey değildi.
Ani, tüccar kervanları için önemli bir köprü olmuştur ve şehir Bizans, İran, Suriye ve Orta Asya arası ticaret yollarını denetlemiştir. Tüccarlar ve esnaf, Ermenistan'ın daha eski şehirlerinden, Ermenistan'ın kırsal bölgelerinden nüfus akımı ile beraber Ani'ye toplanmıştır. 992'de Ermeni patrikliği, merkezini Ani'ye taşımıştır; 11inci yüzyılın başında şehrin 12 piskoposu, 40 keşişi ve 500 rahibi olmuştur. 11nci yüzyılda şehrin nüfusu 100,000'i geçmiş, belki de 200,000'e ulaşmıştır ve refah seviyesi ile şanı öyleymiş ki, "bin bir kiliseli şehir" olarak bilinirmiş. Kral I.
Gagik'in 1020'de ölümünden sonra, iki oğlu anlaşamamıştır ve
taht kavgası başlamıştır. Büyük oğlu Hovhannes-Sembat, Ani'yi
tutabilmiştir. Küçüğü Aşot, Bagratid Krallığı'nın başka kısımlarını
almıştır. Hovhannes, Gürcistan hükümdarını, Bizans İmparatorluğu'nun
genişlemesine karşı yürüttüğü savaşta desteklemiştir ve
korkusu, Bizanslıların artık zayıflamış Bagratid Krallığı'na
saldırmasıdır. Bunu engellemek için, Bizans İmparatoru Basil'i,
idaresii altındaki topraklara varis yapmıştır.
Hovhannes, 1041 yılında ölmüştür ve o zamanın Bizans İmparatoru IV. Mihael, Ani'ye sahip çıkmıştır. Hovhannes, çocuksuz ölmüştür ve böylece Ani halkı, halef olarak Aşot'un oğlu IInci Gagik'i desteklemiştir. Ani'yi fethetmek için gönderilen Bizans ordusu, 1042'de yenilmiştir. (Ermeni tarihçiler, olaydan bahsederken, Bizans kayıplarının 20,000 askeri aşkın olduğunu kaydeder; Bizanslı tarihçiler ise suskundur.) Şehrin Bizans taraftarı Ermenileri, Gagik'i, Konstantinopolis'e barış antlaşması imzalaması için gitmeye ikna etmiştir.
Orta Asya asıllı Türklerin akıncı birlikleri, Ermenistan ve Bizans'ın Anadolu topraklarına 11inci yüzyılın ikinci yarısında varmıştır. Bizans İmparatorluğu,
1072 yılında Türkler, Ani'yi, şehri 12nci yüzyılın sonuna kadar istikrarsızca idare edebilen Kürt asıllı Şeddatlı sülalesine satmıştır. (Şeddatlılar, ehri, birkaç kez Gürcülere ve de halen hemen hemen tamamı Ermeni olan halkın ayaklanmalarına kaybetmiştir.) 1200 yılında Gürcü kraliçesi Tamara,
Halkın toplu göçü, Moğol istilasıyla başlamıştır. 14üncü yüzyıla doğru Ani, bir ticaret merkezi olma özelliğini yitirmiştir ve kalan ticaret yolları daha güneyden geçer olmuştur. 1380'lerde Timur Ani'yi ele geçirir, ancak ölümüyle Kara Koyunlu sülalesi yeniden şehri hükmeder. O vakte doğru artık Ani, bir şehir olarak çökmek üzeredir. Kara Koyunlular başkentlerini Erivan'a nakletmiştir (Ermeni Patrikliği de aynısını 1441'de yapmıştır) ve geri kalan nüfusun çoğu şehri terk etmiştir. Şehrin 1319'da deprem yüzünden terk edildiği, Türkiye'de halen birçok rehber kitabınca neşredilen bir yalandır. Ani, 1579'da Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılır. 17nci yüzyılın ortalarına kadar surların içinde küçük bir kasaba vardır, ve burayı 17nci yüzyılın başında ziyaret eden bir Avrupalı gezgin, Ani ve hemen civarında 200 kilisenin varlığından bahseder. Ani'nin son gerilemesi, istedikleri gibi soyup öldüren Kürt aşiretlerinin istilası nedeniyle kırsal yörelerin halkının kaçmasıyla meydana gelmiştir. Hıristiyan olsun Müslüman olsun, yerleşik hayatın sürdürülmesi artık imkansızlaşmıştır. Kızkale'deki kilise en azından 1735'e kadar keşişlerce kullanımdaymış; demek ki, şehrin nihai ve kati terki belki de 18inci yüzyılın ortalarını bulmuştur. 19uncu yüzyılın başında, Ani'de insan izi kalmamıştır. |
BÖLÜM ENDEKSİ | ANASAYFA | MESAJ PANOSU | EMAIL | ENGLISH | |
Metin ©1999/2001 VirtualANI. Son güncelleme: 2 Şubat 2000. |